Osmanlıca/Arapça Ses Bilgisi
Osmanlıcaya Arapçadan geçen kelimeler, yazımlarını olduğu gibi korumaktadır. Bu sebepten ötürü bu tür kelimeleri doğru yazabilmek ve okuyabilmek için bir miktar Arapça dilbilgisi öğrenmek mühimdir.
Arapça asıllı kelimelerin Türkçeye geçtiğinde geçirdikleri ses değişimleri oldukça düzenlidir. Bu sebepten ötürü, bir kelimenin Latin harfleriyle nasıl yazıldığını ve nasıl telaffuz edildiğini öngörebilmek için Osmanlıca yazılışına bakmak tamamen olmasa da az çok yeterlidir. Bu makalede Arapçada harflerin nasıl telaffuz edildiği ve günümüz Türkçesine nasıl geçtikleri ele alınacaktır.
Ünlüler
değiştirArapçada sadece 3 tane ünlü bulunur: A, İ ve U. Bu ünlülerin uzun veya kısa olabileceğini de göz önünde bulundurursak aslında toplam 6 ünlü ses bulunur.
Arap harflerinden Türk harflerine geçilirken kelimelerin yazımının telaffuzuna yakın olması önemsendiğinden Arapçada ünlüler arasında küçük telaffuz farkı olarak görülen küçük detaylar bile Türkçede gösterilmiştir. Bu sebepten ötürü, kısa A sesi genellikle E olarak, kısa U sesi de genellikle Ü olarak Türkçeye geçer. Ancak bu kaide, kalın ünsüzlerin etrafında bozulur. Kalın ünsüzlerin yanında kısa A sesi A ile, kısa U sesi U ile, hatta bazı durumlarda kısa İ sesi I ile gösterilebilir. İnce ünsüz olan ل (lam) ve ك (kef) harfleri de bunu engellemeye çalışır. Ünlülerin ne zaman kalınlaşıp ne zaman inceldiği oldukça düzenli kurallara bağlıdır, ancak bu kuralların sayısı çok fazla olduğundan öğrenmenin en kolay yolu bolca metin okumaktır. O ve Ö harfleri Arapça kelimelerde nadiren görülür.
Ancak uzun ünlü sesleri sabit kalma eğilimindedir. Yakındaki ünlüler ne kadar kalın veya ince olursa olsun, uzun A Türkçeye A olarak, uzun İ Türkçeye İ olarak, uzun U da Türkçeye U olarak geçer; ünsüzler de uyum sağlar.
Arapçada kısa ünlüler yazılmaz. Bunun yerine ünsüzlerin üstüne yerleştirilen hareke denilen işaretler yardımıyla gösterilirler.
بَ | A sesi ile takip edilen ünsüzler için üstün |
بِ | İ sesi ile takip edilen ünsüzler için esre |
بُ | U sesi ile takip edilen ünsüzler için ötre |
Ancak harekeleri yazmak zaman aldığı için her metinde gösterilmez. Dinî metinlerde, hat sanatında, sözlüklerde ve yazmayı yeni öğrenenler için hazırlanan kitaplarda gösterilirken diğer metinlerde terk edilir. Bu tür metinlerde sonuncu bir hareke daha vardır:
بْ | Sesliyle takip edilmeyen ünsüzler için için sükûn |
Uzun ünlüler ise okutucu harflere gösterilir. Okutucu harflerin harekesi olmaz, ancak harekeli metinlerde bir önceki ünsüzün harekesi her halükârda yazılır.
بَا | A sesi ile takip edilen ünsüzler için elif |
بِي | İ sesi ile takip edilen ünsüzler için ye |
بُو | U sesi ile takip edilen ünsüzler için vav |
Bu kitapta okuyucunun dikkatini dağıtmamak için ünlüler günümüz Türkçesine en yakın hâliyle geçirilmiştir ve kısa ünlülerin kalınlaşması da göz önünde bulundurulmuştur.
Tek heceli Arapça kelimeler Türkçe ile uyumsuz ünsüz silsileleriyle bitebilir. Bu durumda, Türkçe'ye geçerken ünlü uyumuna göre bir dar ünlü türer, ancak kelime ek aldığı zaman ünlü düşmesine uğrar. Bu kitapta bu tür ünlüler gri renk ile gösterilmiştir.
Arap Harfleriyle | Orijinali | Bu kitaptaki gösterimi |
---|---|---|
حكم | ḥukm | ḥüküm |
Ünsüzler
değiştirAşağıdaki tabloda Arapça telaffuzlar için IPA (Uluslararası Fonetik Alfabe), Türkçe telaffuzlar için standart Türk Alfabesi kullanılmıştır.
Harf | İsmi | Arapça Telaffuz |
Türkçe Telaffuz |
Kalınlık | Not |
---|---|---|---|---|---|
ا ء | elif hemze |
/ʔ/ | yok | nötr | Arapça telaffuzu Türkçede sadece bazı ünlemlerde bulunur (a aaa, ce eee gibi) |
ب | be | /b/ | b veya p | nötr | |
ت | te | /t/ | t | nötr | |
ث | se | /θ/ | s | nötr | Arapça telaffuzu İngilizce thorn kelimesindeki gibi |
ج | cim | /dʒ/ | c veya ç | nötr | |
ح | ha | /ħ/ | h | kalın | Yutaktan telaffuz edilir |
خ | hı | /x/ | h | kalın | Almanca Nacht, Rusça хороший kelimelerindeki gibi |
د | dal | /d/ | d veya t | nötr | |
ذ | zel | /ð/ | z | nötr | İngilizce they kelimesindeki gibi |
ر | re | /r/ | r | nötr | Arapçada tıpkı Rusçadaki veya İtalyancadaki gibi yuvarlanır |
ز | ze | /z/ | z | nötr | |
س | sin | /s/ | s | nötr | |
ش | şın | /ʃ/ | ş | nötr | |
ص | sad | /sˤ/ | s | kalın | Dilin ucu S sesi çıkarırken kökü yutağa yaklaştırılır |
ض | dad | /dˤ/ | d veya z | kalın | Dilin ucu D sesi çıkarırken kökü yutağa yaklaştırılır |
ط | tı | /tˤ/ | t | kalın | Dilin ucu T sesi çıkarırken kökü yutağa yaklaştırılır |
ظ | zı | /ðˤ/ | z | kalın | Dilin ucu İngilizce they kelimesindeki sesi çıkarırken kökü yutağa yaklaştırılır |
ع | ayn | /ʕ/ | yok | kalın | A sesinin ünsüz hâli |
غ | gayn | /ɣ/ | g veya ğ | kalın | Felemenkçedeki G gibi, veya Yunancadaki Γ |
ف | fe | /f/ | f | nötr | |
ق | kaf | /q/ | k | kalın | Küçük dilden telaffuz edilir |
ك | kef | /k/ | k | ince | Türkçedeki kalın K |
ل | lam | /l/ | l | ince | Ender durumlar hariç ince telaffuz edilir |
م | mim | /m/ | m | nötr | |
ن | nun | /n/ | n | nötr | |
ه | he | /h/ | h | nötr | |
و | vav | /w/ | v | nötr | Arapça telaffuzu İngilizce wine kelimesindeki gibidir |
ي | ye | /j/ | y | nötr |
Şedde
değiştirArapçada çift ünsüzleri yazmak için özel bir hareke bulunur: Şedde
دقّت | تردّد | بقّال |
dikkat | tereddüt | bakkal |
Arapçada kelimeler çekimlenirken bazı ünsüzlere şedde gelip kalkabilir. Bu sebepten ötürü dilbilgisel bir işlevi de vardır.
Türkçe kelimelerde Şedde kullanılmaz, ünsüzler iki kere yazılır.
آننه | اللی |
anne | elli |
Arapçada da bir ünsüzün iki kere yazıldığı tek bir kelime vardır: Allah
الله |
Şedde ile biten kelimeler günümüz Türkçesinde tek ünsüz ile yazılır, ancak ek alınca ünsüz türemesi gerçekleşir. Bu tamamen tahmin edilebilir bir şekilde gerçekleştiği için bu kitapta şedde ile biten kelimeler çift ünsüz ile yazılmıştır.
سرّ |
sırr |
Peltek Ünsüzler
değiştirDişlerden telaffuz edilen ث (se), ذ (zel) ve ظ (zı) ünsüzlerine konvansiyon olarak peltek ünsüzler denilir. Bu ünsüzler batılı kaynaklarda th, dh, ṯ, ḏ gibi latinleştirilebilir, ancak Türkçe telaffuzlarında normal S ve Z'den bir farkları bulunmadığı için bu kitapta s̱ ve ẕ şeklinde latinleştirilmiştir.
Yutaksıl ünsüzler
değiştirح (ha) ve ع (ayn) harfleri yutaktan telaffuz edilir; ص (sad), ض (dad), ط (tı) ve ظ (zı) harfleri ise aynı anda hem yutaktan, hem de dilin ucuyla telaffuz edilir. Aynı şekilde ق (kaf), غ (gayn) ve خ (hı) harfleri de küçük dilden telaffuz edilir. Bu harflerin yutaksıl telaffuzu nedeniyle Türkçede etrafındaki ünlüleri kalınlaştırma eğilimi vardır. Batılı kaynaklar genellikle Kaf ve Hı harflerini q ve kh/x ile latinleştirir, ancak bu kitapta mevzubahis ünsüzlerin hepsi, Türkçe telaffuzunun altına bir nokta konularak ḍ, ṭ, ẓ, ḥ ve ḳ şeklinde latinleştirilmiştir. Sad harfinin latinleşmiş versiyonu ise ş ile karışmasın diye ṡ şeklinde seçilmiştir. Hı harfi ḫ, Gayn harfi de Türkçe telaffuzuna göre g veya ğ olarak latinleştirilmiştir. Böylece okuyucunun dikkatini dağıtmadan bu farklılıklar not edilmiştir.
Dad Harfi
değiştirDad harfi standart Arapçada kendi özel telaffuzuna sahip olsa da Irak'ta ve başka Orta Doğu diyalektlerinde Zı harfi ile aynı şekilde telaffuz edilmektedir. Bu diyalektlerin etkisiyle dolayısıyla Arapçadan Farsçaya geçen kelimelerde Dad harfi, Z gibi telaffuz edilir. Osmanlı Türkçesi hem Arapçanın, hem de Farsçanın etkisinde olduğundan, bu harf Türkçede düzensiz olarak ya Z (örn: عرض arz, ضمّ zam), ya da D (örn: ضربه darbe) olarak telaffuz edilmektedir. Bu farklılıkları Latin harflerinde de korumak için Dad harfi bu kitapta d'ye tekabül ederken ḍ, z'ye tekabül ederken ẓᵈ gösterimleri seçilmiştir.
Ünsüz Sertleşmeleri
değiştirGünümüz Türkçesinde B, C ve D harfleri kelime sonlarında ve sert ünsüzlerden önce sertleşip P, Ç ve T olur. Sertleşmenin ne zaman olacağı tahmin edilebilir olduğundan bu kitapta ünsüz sertleşmeleri gösterilmemiştir; Be harfi daima B, Cim harfi daima C, Dal harfi de daima D olarak geçirilmiştir.
Hemze'nin yazılışı
değiştir(Hemzenin telaffuzu için bir sonraki bölüme bakınız) Diğer harflerden farklı olarak hemze, özel imlâ kurallarına tabidir. Kelime içindeki pozisyonuna göre yazım kuralları şöyledir:
Kelime başındayken hemze; harekesi üstün veya ötre ise Elif harfinin üstüne, esre ise Elif harfinin altına yazılır. Takibinde uzun ünlü varsa okutucu ile birlikte yazılır. İstisnai bir durum olarak, iki Elif harfinin yan yana geleceği durumlarda Medli Elif kullanılır. Yani Medli Elif, ˀâ- silsilesine tekabül eder.
أمین | أمور | إذن |
ˀemîn | ˀumûr | ˀiẕin |
آمر | إیجاد | أیلول |
ˀâmir | ˀîcâd | ˀeylûl |
Kelime başında olan Hemze'ler, Osmanlıcada genellikle terk edilir. Bundan ötürü kökeni Türkçe olmayan kelimelerde Elif harfi, kelime başında herhangi bir ünlüye denk gelebilir.
امین | امور | اذن |
Kelime ortasında ve sonunda Hemze'nin yazım kuralları karmaşıktır. Öncelik sırası şudur:
- Yakında bir kısa ünlü varsa o ünlünün okutucusunun üstüne yazmak,
- İki kısa ünlü arasında seçim yapmak zorunda kalınınca öncelikle Ye'yi, sonra Vav'ı, en son da Elif'i seçmek,
- -ˀâ- silsilesini Medli Elif ile yazmak,
- Ye'nin bir sonraki harfle bağlanmasını engellememek için ikinci bir Ye'nin üstüne yazmak,
- Üstteki kuralların hiçbirine uygun bir harf seçilemiyorsa satır üstünde ayrı bir harfmiş gibi yazmak.
Özetle, etrafta bulunan ünlülere göre yazılır.
مئذنه | مؤمن | تأمین |
miˀẕene | müˀmin | teˀmîn |
دائر | مؤبّد | تأمّل |
dâˀir | müˀebbed | teˀemmül |
مرآت | إلغاء | شیء |
mirˀât | ˀilgâˀ | şeyˀ |
Osmanlı Türkçesinde satır üzerinde yazılan veya kelime başında kalan hemzeler genellikle terk edilir.
الغا | شی |
Ancak Hemze ile biten kelimelere Türkçe bir ek geldiğinde bazen yazımı değişebilir.
شیئی |
şeyˀi |
Hemze ve Ayn
değiştirHemze ve Ayn ünsüzleri, Arapçada bir telaffuza sahip olsa da Türkçede bir telaffuza sahip değildir. Bu yüzden Latin harflerine geçilirken Hemze ve Ayn ünsüzleri gösterilmemiştir. Ancak bazı ipuçlarına bakarak bu iki telaffuzsuz ünsüzün varlığını kestirmek mümkündür.
Örneğin, iki ünlünün arasındaki tek ünsüz Hemze veya Ayn ise arkalarında kuralsız, Türkçe ile uyuşmayan bir ünlü silsilesi bırakırlar:
تأسّف | تعهّد |
teˀessüf | taˁahhüd |
Hemze ünsüzü düşünce gerisinde bir ince ünlü silsilesi bırakır (ee, üe gibi), Ayn ise bir kalın ünlü silsilesi bırakır (aa, ua gibi).
Bu ünsüzler bir ünlü ile bir ünsüz arasındayken düşünce gerilerinde bir uzun ünlü bırakır. Okuyucu Arapçanın vezin sistemini iyi kavrarsa uzun ünlülerin nerede olması gerektiğini hissedebilecektir, ve bu şekilde Ayn ve Hemzeleri de kestirebilecektir. Bu sebeple Osmanlıca okuyabilmek için vezinleri iyi öğrenmek önemlidir.
مأمور | معلوم |
meˀmûr | maˁlûm |
Türkçede bulunan tüm uzun E ve Ü sesleri, bir Hemze'nin düşmesinden kaynaklıdır.
Arapçada kelimelerin bir ünlüyle başlaması imkânsızdır. Eğer Türkçede bir ünlüyle başlayan bir Arapça kelime varsa orijinali ya Hemze, ya da Ayn ile başlıyordur.
أمر | عقل |
ˀemir | ˁaḳıl |
Türkçesi E ile başlayan kelimeler çoğunlukla Hemze ile başlar, Türkçesi kısa A ile başlayanlar da çoğu zaman Ayn ile başlar. Ayrıca, ˁu- ile başlayan kelimeler Türkçeye sık sık ö- veya o- ile geçmiştir. Arapça kelimelerde o ve ö ünlülerinin bulunduğu nadir durumlardan birisi budur.
عمر | عثمان |
ˁömür | ˁos̱mân |
Bu durumlar haricinde Hemze ve Ayn, hiçbir iz bırakmadan düşer.
شيء | جمع |
şeyˀ | cemˁ |
Ancak Hemze ve Ayn'ın varlığını bilmek, kelimenin kökünü bilmek için önemli olduğundan bu kitapta kökün parçası olan Hemze'ler sola bakan ˀ işaretiyle, Ayn'lar da sağa bakan ˁ işaretiyle işaretlenecektir.
İlletli Harfler
değiştirArapçada و (vav) ve ی (ye) harfleri tam olarak ünsüz sayılmazlar. Telaffuz olarak U ve İ'den bir farkları yoktur, ancak hecedeki pozisyonlarına göre ünsüz oldukları anlaşılır. Türkçede de Y ile İ'nin telaffuzu aynıdır, ama buna rağmen Y her pozisyonda bulunabilir. Arapçada ise Vav ve Ye her pozisyonda bulunamazlar, bu sebepten ötürü kelimeler çekimlenirken sık sık düşerler veya başka harflere dönüşürler. Bu şekilde düşen veya değişen Vav veya Ye harfleri ᵛ veya ʸ şeklinde gösterilecektir. Okuyucu bu harfleri telaffuz etmemelidir.
Diğer İşaretler
değiştirYuvarlak Te
değiştirArapçada kelimelerin cinsiyeti vardır. Dişi kelimelere müennes, eril kelimelere müzekker denir. Arapçada dişi kelimeler özel bir harf olan yuvarlak te ile biter.
ة |
He ile Te'nin karışımı olarak görünen bu harf, kelimeler cümle sonuna geldiğinde -e diye okunurken cümle ortasında -et diye okunur. Türkçeye müennes isimler düzensiz bir şekilde -e veya -et eki ile geçer. Arapça dilbilgisini öğrenirken -e ve -et eklerinin birbirinin aynısı olduğu unutulmamalıdır.
عملة | سكونة |
ˁamele | sükûnet |
Ancak Osmanlıcada bu harf genellikle Türkçe telaffuzuna göre normal Te veya normal He olarak yazılır.
عمله | سكونت |
ˁamele | sükûnet |
İstisna olarak, ileride göreceğimiz gibi Arapça çekimlenmiş ifadelerde Yuvarlak Te kullanılır.
مادّةً | شهادة المقبوله |
maddeten | şehâdetü'l-maḳbûle |
Kısa elif
değiştirArapçada Ye harfi kelime sonuna gelince de noktalı yazılır
ي |
Farsçada, ve Farsçanın etkisiyle Osmanlıcada ise Ye kelime sonuna gelince noktalarını yitirir.
ی |
Bunun sebebi Arapçada noktasız Ye'nin aslında Elif'in kelime sonuna gelmiş bir türevi olmasıdır. Osmanlıcada çoğu zaman direkt Elif kullanılır, ama Ye'nin de kullanıldığı görülür.
Tenvin
değiştir-an, -in ve -un eklerini bildirmek için kullanılan özel harekelere tenvin (nunlama) işaretleri denir. Tenvinli Üstün için İki Üstün, Tenvinli Esre için İki Esre, Tenvinli Ötre için İki Ötre işaretleri kullanılır.
كتابٌ | kitâbün |
كتابٍ | kitâbin |
كتاباً | kitâben |
İki Üstün işareti genellikle Elif üzerine yazılır, ancak Yuvarlak Te veya Hemze ile biten isimlerde Yuvarlak Te'nin ve Hemze'nin üzerine yazılır. Bu ekler Arapçada ismin çekimlenmesinde kullanılır, ve Yuvarlak Te gibi cümle sonunda düşer.
ذاتاً | حالاً | رسماً | بناءً | هدیةً | علاوةً |
ẕâten | ḥâlen | resmen | binâen | hediyeten | ˁilâveten |
Osmanlıca İçindekiler | ||
---|---|---|
Giriş - Alfabe - Metinler | ||
İmlâ | Kelime Bilgisi | |
Türkçe Unsurlar | ||
Arapça ve Farsça Unsurlar |